Bir yazar her şeyden önce iyi bir okur ve iyi bir gözlemci olmalıdır. İçinde yaşadığı toplumun sözcüsüdür çünkü. Yazarın el attığı konular bireysellikten yola çıkarak toplumsal olmaya doğru gider. Yazar yazabildiği ölçüde bir borç bilir bu yetkinliğini. Sanatın sanat için olduğu yadsınamaz elbette ama söz konusu edebiyat olduğunda durum biraz farklılık gösterir. Hem sanat hem de gerçekçi metinlerin yazarı Italo Calvino, şüphesiz ki bu konuda en net örneklerden biridir. Gelin Calvino’nun gözünden bir insanın kendi içinde yaşadığı çelişkileri ve topluma karşı olan bakışını gözlemleyelim.