Önümüzdeki 5 gün boyunca
pexels
KÜLTÜR/SANAT

Bir Düş Yolculuğu: Zamanın Uçurumunda Novella İncelemesi

22 May 2022

Gördüğünüz düşleri ne kadar detaylı hatırlarsınız? Ya da düşlerinizi hatırlamaya çalışır mısınız? Peki, gündüz henüz uyanıkken dahi görebildiğiniz düşleriniz ya da hayalleriniz aslında size ait değilse? Her gece daha önce gitmediğiniz yerlerde, size ait olmayan anıları tekrar tekrar gördüğünüzü hayal edin. Bir zaman sonra insanın kendi benliğinden şüphe etmesi işten bile değildir. Bu garip kurguyu daha ürkütücü ayrıntılarıyla öğrenmek isterseniz gelin birlikte H.P. Lovecraft’ın novellası Zamanın Uçurumunda eserine göz atalım.

wikipedia
H.P. Lovecraft dünyaca üne kavuşmuş bir korku yazarıdır. Hatta Amerikalı bir başka ünlü korku yazarı olan Stephen King’in ilham aldığı yegâne yazar da diyebiliriz. 1890 yılında Amerika’da dünyaya gelen Lovecraft, sıkıntılı ve hastalıklarla dolu geçirdiği çocukluk yılları nedeniyle kendisine karanlık bir dünya yaratmıştır. Yarattığı bu dünya zamanla ilgisini çeken bilimsel gerçeklerle de birleşince de ortaya herkesin hayranlıkla okuduğu, bilim kurgu, korku türünde eserler ortaya çıkmıştır. Lovecraft’ın eserlerinde sadece bilim kurgu ve korku unsurları da bulunmamaktadır. Onun eserleri kendine has bir üslup barındırır, insanı hem ürküten hem de heyecanlandırabilen bir yazım yeteneğine sahiptir. 

alfa yayınları
Lovecraft’ın yazın hayatında aktif olarak yer aldığı dönemlerde bilim dünyası da altın çağını yaşamaktadır. Özellikle Albert Einstein’ın genel görelilik kuramı üzerine neredeyse tüm dünya konuşup tartışmaktadır. 20.yy’ın en üretken ve en gözde zamanlarıdır diyebiliriz. İşte böyle bir dönemde Lovecraft birbirinden etkileyici eserler vermeye başlamıştır. Bu eserlerinden biri olan ve uzun hikâye yani novella türünde değerlendirilen Zamanın Uçurumunda adlı eseri de yine dönemin bilimsel gelişmelerinden etkilenilerek yazılmıştır. Lovecraft, bu bilimsel gelişmelerden en önemlilerinden biri olan Einstein’ın uzay zamana dair kuramından fazlasıyla etkilenmiştir. 

pexels
Zamanın Uçurumunda 20.yy başlarında Amerika’nın Arkham adlı kasabasında başlayarak Avusturalya çöllerine dek uzanan bir olay örgüsüne sahiptir. Eserde Nathaniel Wingate Peaslee adındaki orta yaşlarında bir profesörün başından geçen çok ama çok ilginç ve bir o kadar da dehşet verici olayları kaleme almasıyla başlar. Profesör Wingate, Miskatonic Üniversitesinde bir ekonomi profesörüdür. Bir gün ders esnasında kendini kaybederek sandalyesine yığılır. Ve tam beş yıl, dört ay ve on üç gün boyunca komada kalır. Yeteneklerini kazanması şöyle dursun kendi benliğine dönmesi bile oldukça uzun süren Profesörün çevresindekiler ve ailesi onun ikinci bir kişiliğinin ortaya çıkmaya başladığına inanırlar. Batıl inançlarla da adlandırılan bu durum adeta bir cin çarpması gibidir. Fakat olayın aslı hiç de o şekilde değildir.

pexels
Tam beş yıl, dört ay ve on üç gün sonra bilinci yerine gelen profesör artık eskisi gibi olmadığının farkındadır. Zaman zaman kendisine ait olmayan anılarla ve rüyalarla boğuşmaya başlar. Sonraları bu rüyalar ve anılar daha sık bir şekilde ortaya çıkmaya başlar. Anılar o kadar gerçekçidir ki, Profesör de zamanla kendisine ait ikinci bir kişiliğin ortaya çıktığına inanmaya başlar. Ama bu ikinci kişiliğin kendine ait yetenekleri olduğunu, bilim, sanat, tarih, dil ve folklor gibi alanlarda başarılı olduğunu da fark eder. Kendisinin komadan önce hiçbir surette ilgisini çekmeyen konularda artık bilgi sahibidir. Peki, ama kimdir bu ikinci kişilik ve nasıl onu ele geçirmiştir?

Tam 20 yıl bu soruların cevaplarını aramaya koyulan profesör sonunda hiç de hoşuna gitmeyecek şeylerle karşılaşır ve büyük hayal kırıklıkları yaşar. Ama bir taraftan da belli bir bilgiye erişmiş olmanın rahatlığı da vardır. Profesör Wingate Peaslee eserde bir psikoz halinde midir yoksa tüm bunlar gerçekten onun bir parçası mıdır? Eserde işin içine bolca folklorik ögenin de girdiğini ve tüm bu efsanevi olayların bilimle harmanlandığını görürüz. Her sayfasında bir sonraki sahnenin hayalini kurduran bir anlatıma sahip Zamanın Uçurumunda, insanın kendi rüyalarını ve hayatını da sorgulatacak türde bir etki yaratır. Acaba gördüklerimiz ya da yaşadığımız dejavu durumları bizden önceki bir ırkın bize göndermeye çalıştığı mesajlardan mı kaynaklanıyor? Zaman algınızı alt üst edecek bu novellayı okuma listenize almanızı tavsiye ederiz sevgili okur. Eğer bu ilgi çekici novellayı okumak isterseniz Alfa Yayınlarının 2019 yılında yayımladığı bütün romanlarını içeren özel baskısını edinebilirsiniz. Ama her şeyden önce bilginin ışığı bizimle olsun.  

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?