pinterest
SCOPE

Ateizm mi Agnostisizm mi?

27 Tem 2023

Sistematik felsefi düşünüşün ortaya çıktığı zamandan bu yana din felsefesi üzerine eğilen birçok filozof bulunmakta. Tanrı'nın ya da tanrıların varlığı yahut yokluğu meselesi bugün insanların zihnini meşgul ederken; dün de birçok tartışma doğurmuştur. İnsanlığın özellikle Orta Çağ'da sorgulasa dahi; dile getiremediği bu varlık-yokluk meselesi, özellikle Batı menşeli sistematik düşüncenin göbeğinde bugünlerde kıyasıya tartışılmakta ve din, tanrı, peygamber gibi birçok kavram kıyasıya sorgulanmaktadır. ''Ateizm mi Agnostisizm mi?'' yazımız tüm bu münakaşaları ve savları içine alarak başlıyor, buyurun sevgili okur.

2 Bardak
Tanrı'nın varlığı yahut yokluğu meselesi, insanlığın düşünce tarihinde her daim yerini almış popüler konuların başında gelir. İçine doğduğumuz dünyanın azameti ve insanın maruz kaldığı korkunç olaylar, bizden daha yüce bir varlığın olup olmadığı meselesini tartışmamıza vesile olur. 

pinterest
İlk olarak Antik Yunan'da rastladığımız bu tartışmalar – daha önce tartışmalar olduysa da vesikalara nakledilmemiş yahut eserler karartılmıştır- Hedonist düşüncenin fikir insanı Epikuros'ta, Yunan materyalistlerinin başında gelen: Anaksimandros, Anaksogoras, Demokritos gibi filozofların savlarında gözlenir. Yazılı metinlere göre; ilk ateistler olarak nitelenebileceğim bu isimler, Tanrı'nın varlığı-yokluğu meselesi üzerine epeyce kafa yorup fikirlerini sistematik bir hale getirmeye uğraşmışlardır.
Antik Yunan'ın modern tanımlara uyan ilk ateisti olarak ifade edilemese de ''gençleri tanrıların varlığı üzerine düşünmeye itmek''ten hüküm giyen Sokrates de bu çağın ilk Agnostiklerinden biri olarak kabul edilmekte. Oldukça erken dönemlerden bu yana tartışılagelen Tanrı kavramı, insanlığın ana istikametini belirlerken es geçmediği bir münakaşa alanı olarak dikkatimizi çekmekte.

pinterest
Şunu da belirtmeden geçmeyelim sevgili okur: İnsanlığın tanrı var-yok tartışması, kronolojik bir dengeye yaslanarak ilerlemez. Daha eski çağlarda, İlk Çağ'a ve Orta Çağ'a nazaran daha serbest bir tartışma mahfili vücut bulmuşken; adını geçirdiğimiz her iki çağda dogmatik düşüncenin gitgide daha da katılaşması, felsefe ve din felsefesi için özgürlük ortamının yitimi anlamına gelir. Teizm – Tanrı-varcılar- temelli mülahazalar, düşünce dünyasında egemenliğini ilan etmiş; o dönemin toplumları, özellikle Batı toplumu yoğun bir baskının altında amiyane tabirle büyük bir azap çekmiştir.
Bilindiği üzere Rönesans ve Reform sonrası, Orta Çağ karanlığını derinlere uğurlayan Batı medeniyeti, kilisenin hakimiyetini kırmakta kalmaz; yerine görece daha özgür mezheplerin – Protestanlık, Kalvenizm ve Anglikanizm- halk arasında yayılmasına vesile olur. Aydınlanma Devri'nde iyiden iyiye hızlanan özgür düşünce ortamı; Fransız Devrimi sonrası, hemen bütün Kıta Avrupası'nda etkinliğini arttırır.

pinterest
Artık Tanrı'nın varlığı-yokluğu tartışması; David Hume, Denis Diderot, Karl Marx, Thomas Henry Huxley gibi hatırı sayılır filozofların metinlerinde yüzlerce yıl sonra yeniden tartışmaya açılır. Ateizm ve Agnostisizm artık yüksek sesle konuşulmasından sakınılmayan kavramlar olarak özellikle entelektüel sınıfın meclislerinde dillenmeye başlar.

Günümüzde ise; Ateist ve Agnostik nüfus -Çin ve Hint toplumları tek Tanrılı dine mensup olmadığı hesaba katılınca- Dünya nüfusunun tahminen yüzde %46-47'sine denk gelmektedir. Ateizm ve Agnostisizm olgularının bu denli yükselmesinde modern bilimin, rasyonalitenin ve pozitivizmin etkisi oldukça açıktır. Peki, bu iki kavram birbiriyle ilintili mi?

pinterest
Bilindiği üzere Tanrı'nın yokluğu üzerinde hem fikir olan Ateist dünya görüşü yanında Agnostikler, Tanrı kavramının varlığı ya da yokluğu üzerine herhangi bir hüküm verilemeyeceğini düşünmektedir. İki görüşünde bir şeyleri kanıtlama iddiası yokken; Teist görüş, var olduğunu iddia ettiği Tanrı kavramını çeşitli argümanlar -kutsal kitap, vahiy, peygamberler- ile destekleme çabasındadır
Ateizm; dinin varlığı, yokluğu meselesini bilinenin aksine tartışmaya açmazken ilettiği ana fikir; Tanrı ya da tanrıların yokluğudur. Bu daireden bakıldığında; Ateistlerin düşünce biçimleri daha köşeli bir vaziyete erişmişken Agnostikler amiyane tabirle daha ''politik'' bir tutumla din ve Tanrı olgusuna yaklaşmakta; yine de Teizm'dense; Ateizm'e daha yakın bir pozisyon almaktadırlar.

pinterest
Özgür düşünce ortamında Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm gibi olguların din felsefesini beslediği ve burada hareketle modern dünya havzasında kuvvetli yer edindikleri açıktır. ''Ateizm mi Agnostisizm mi'' ikilemi, bir sorudan ziyade düşünce yollarında ne kadar cesur olunduğuyla ilgili bir durumu izah eder. 
Hem Aydınlanma'dan bu yana her iki olgu da birbirinden güç alırken; eski bir düşüncenin yeniden tartışılması babında -Tanrı'nın varlığı-yokluğu meselesi- modern fikirlerin doğmasına vesile olmuştur. İnananların ve inanmayanların içi rahat etsin; özgür düşünce hakim olsun dileğiyle, bir başka yazıda görüşünceye dek hoşça kalın sevgili okur.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?