Önümüzdeki 5 gün boyunca
pinterest
BİYOGRAFİ

Anarşi Hız Kesmiyor: Pyotr Kropotkin

19 Eyl 2022

Anarşizm binlerce yıl önce adı olmasa da sanı Antik Çağ’da dile getirilmiş bir ideoloji. Kıbrıslı Zenon’a kadar dayanan kimi görüşler tam kapsamıyla olmasa da anarşizme dayandırabilir. Anarşizm teriminin bile isteye kullanılması için 19.yy’a kadar beklememiz gerekecekti. William Goldwin, Joseph Proudhon ve Mihail Bakunin gibi filozoflarda rastladığımız fikirler anarşizmin gerçek manada doğuşunu simgeler. Pyotr Kropotkin bu düşüncelerin ışığında bagajını anarşist, kolektivist yönelimlerle doldurarak özellikle Avrupalı toplumlara ve kendi vatanı Çarlık Rusya halkına düşünce biçimini aşılamak ve anarşizmi toplumun göz bebeği yapmak için çalışmıştır.

2 Bardak
Dönem Rus çarının özbeöz yeğeni olan Pyotr Kropotkin, 9 Aralık 1842 tarihinde Moskova’da doğmuştur. Çarlık Rusya’sının en büyük ailelerinden birine mensup olan filozofun babası da kendi gibi prens olarak addedilir. Küçük yaşından itibaren geleceğin önemli bürokratları arasında yer alacağı, bu olmazsa bile iyi bir komutan olacağı ihtimalleri kaderine yazılmış gibiydi. Pyotr her iki ihtimali de yok sayarak üniversite okumayı seçmiş; doğuştan avantajlı konumundan kendi ideolojisine paralel biçimde çok erken yaşlarda vazgeçmiştir. 

pinterest
1862’de mezun olduğu askerî okul sonrasında, görev yerini kendi isteğiyle seçecek; herkesin sürgün gördüğü Sibirya’ya, coğrafyaya ve biyolojiye merakından ötürü güle oynaya gidecekti. Her ne kadar komutanları ve babası karşı çıkmış olsa da bu karara, Kropotkin’in anarşist düşünceleri felsefi olmasa da içgüdüsel olarak karşılığını buluyordur ve daha anarşizmi tanımadığı yıllarda sisteme kendince karşı duruyordur. Gittiği bu coğrafyada Sibirya’nın doğasını, habitatını, canlı çeşitlerini incelemekten geri durmayan Kropotkin, büyük evrimci Darwin ve ilk anarşist ideolog Proudhon’la buradaki okumaları sayesinde tanışır.
Klimatolog ve zoolog olma planları yanında yeşeren anarşizm düşüncesi yaşı ilerledikçe daha çok dikkatini çeker ve 10 yıl Sibirya’da kaldıktan sonra Avrupa ülkelerine öncelikle İsviçre’ye seyahat eder. Burada 1.Enternasyonal’e katılmak isteyen Kropotkin bunun yanında ideolojik bagajını epeyce doldurmuştur. Kropotkin’in dem vurduğu en önemli yöntem karşılıklı yardımlaşma (mutual aid) bir eserinin de adı olmuştur. Zoolog olması neticesinde, Darwinci fikirleri sebebiyle de hayvanlar arasındaki dayanışmanın daha derli toplusunu insan topluluklarının uygulaması gerektiğini savunur. Sibirya gözlemlerinde çoğu darwinistin aksine hayvanların rekabet içinde olmadığını, en azından kendi türleri içinde böyle bir durumun olmadığı sonucuna ulaştığını belirtir. 

pinterest
Türler arası rekabetin içgüdüsel oluşu, insan varlığının daha gelişkin bir düşünce sistemine sahip oluşu gibi argümanlar onu kolektivist düşünceye yönlendirir. Güçlü olmanın değil, birlik olmanın altını çizen Kropotkin, insanlığın da bunun erdemine vardığı sürece kurtuluşunun ve sınıfsız, devletsiz bir yaşam biçiminin oluşacağını savunur. Anarşizmi bilimin pozitivist aklıya birleştirme gayesi, bir zamanlar uğraşı olan canlı ve doğa araştırmalarından geldiği kuşkusuzdur. Karşılıklı yardımlaşma ilkesi hem doğanın adeta kalbinde sökülüp alınmış hem de bilimsel uğraşıların bir sonucu olarak kapitalist ben-merkezci işleyişe bir cevap vermiştir.
Bu sebeplerle kendisine bilimsel anarşizmin en önemli düşünürü nişanesi de verilmiştir dersek yanılgıya düşmeyiz. Çağın getirdiği Aydınlanmacı düşünceler, evrimci dünya görüşü ve Kropotkin’in küçüklüğünde görüp tiksindiği aristokrat seçkinci sınıf deneyimleri kendisini anarşist düşünce sistemine katmıştır. Sosyalizmin devlet mekanizmasına olan mesafesi de kendini tatmin etmeyince sınıfsız bir toplumun kolektivist bir aklın ürünü olduğunu savunmuştur. Gerçi sosyalist ve komünist ideoloji de kolektivizm ve sınıfsız toplum hayaliyle yanıp tutuşurken belli bir sınıfın yine de – proleter diktatorya- yönetici pozisyonunda olması anarşistleri rahatsız eder.

pinterest
Kropotkin, evrimin getirisiyle üst düşünce sistemi kurabilmiş insan varlığını devletsiz, sınıfsız ve sınırsız bir dünya tasavvuruna davet eder ve bu uğurda Fransa ve Rusya’da hapis yatmışlığı da bulunur. En son 1905’te Rus Devrimi gerçekleşmeyip Bolşevikler yenilince umutsuzluğa kapılan filozof İngiltere’de yazılarına yaşamına kederiyle baki kalarak devam etmiştir. Ölümünden biraz önce Bolşevikler 1917’de Lenin önderliğinde Ekim Devrimi’ni gerçekleştirir.
o sıralar Rusya’da bulunan yazar-filozof, anarşist düşüncenin sosyalist düşünceyle birçok konuda uzlaşamıyor oluşunu kendi gözleriyle görür.1921’de Rusya’da vefat eden filozof, Lenin'in kişisel izni ile Novodevichy mezarlığında anarşistler tarafından büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Bu, anarşistlerin kitlesel olarak Rusya'daki son bir araya gelişi olur.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?