Cumhuriyet
SİYASET

Adıyaman İslam Cumhuriyeti: Menzil Tarikatı

26 Tem 2023

12 Temmuz tarihinde Menzil Cemaati’nin önderi Abdulbaki Erol’un hayatını kaybetmesi ile gözlerimiz Adıyaman’ın Menzil köyüne çevrildi. Kentin genel yapısından bağımsız yapılar, yollar, yatırımlar ve müthiş bir kalabalık… Eğip bükmeye lüzum yok; Adıyaman’da Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını ve Atatürk Devrimlerini tanımayan bir İslam kenti kurulmuş. Bugünkü yazımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın acı tecrübelerine rağmen “ülkemizin manevi rehberi” olarak nitelendirdiği Abdulbaki Erol’u ve Menzil Tarikatını ele alacağız.

Sol Haber
“Ömrünü ilim ve irfan yolunda İslam’a hizmete adamış, ülkemizin manevi rehberlerinden Seyyid Abdulbaki Elhüseyni Hocaefendi’ye Allah'tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine ve tüm talebelerine başsağlığı diliyorum. Rabbim mekânını cennet eylesin."

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Temmuz 2023 tarihinde hayatını kaybeden Menzil Cemaati’nin önderi Abdulbaki Erol için taziye mesajı yayımladı. Erdoğan’ın taziyesini okurken ister istemez tebessüm ettim; aklıma mazi geldi. Fethullah Gülen ile dostluğu, Kozmik Oda, Ergenekon, Balyoz, İzmir Kumpas Davası ve 15 Temmuz Darbe Girişimi… 

Siyasetin biraz içerisinde yer alan herkesin kulağına belli aralıklarla şu söz muhakkak çalınır: “Menzil, FETÖ’den çok daha sinsi ve tehlikelidir. Muhakkak dikkat edilmelidir” Acaba Sn. Cumhurbaşkanı Menzil’e karşı tedbir alıyor mu? Genelkurmay ve Sağlık Bakanlığındaki kadrolaşmaları hakkında ne düşünüyor?

Gezipedia
Erdoğan’ın taziyesinin ardından Abdulbaki Erol’un (nam-ı diğer ‘gavs’) cenaze törenini izledim. Ne yazık ki, Adıyaman’ın Menzil Köyü adeta özerk bir tarikat ülkesi hâlini almış! Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarının geçerli olmadığı, Atatürk’ün ve devrimlerinin alaşağı edildiği, cemaat mensubu olmayanların barınamadığı, lüks ve şatafatın kol gezdiği haydut bir ülkeden bahsediyorum.

Menzil’in FETÖ’dan tek bir farkı bulunmaktadır: O da şu anda Erdoğan ile iyi geçinmeleridir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir kenara bırakalım. Adıyaman’ın molla köyüne, Menzil’e doğru ilerleyelim. 

Malumunuz cenaze töreninin kalabalık olması yediden yetmişe herkesin dikkatini çekti. Gavs’ın ölümünün ardından taht kavgaları patlak verirken, gülünç bir haber gündemimizi meşgul ediverdi. Abdulbaki Erol’un çoraplarına, takkelerine, gömleklerine, pantolonlarına kadar giydiği kuşandığı tüm kıyafetler müzede sergilenmeye başlamış. Heyhat! Bilmeden aramızda yıllarca Peygamber barındırmışız da haberimiz yokmuş. 

Haberler
Cumhuriyetin ilanının yüzüncü yılındayız. Yaklaşık üç ay sonra bu mukaddes devrimin yüzüncü yılını kıvanç, övünç ve coşku ile kutlayacağız. Ancak bir tarafım hep bir buruk. Tarihimizin en ilerici hareketi olan cumhuriyet ilan edileli bir asır olmasına rağmen toplumumuzun önemli bir kalabalığını ‘molla kafasından’ arındırmayı başaramadık. Silkelenip kendimize gelmemiz gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarikat ve cemaatlere kurban edecek başka Ali Tatarları, Muzaffer Tekinleri, Kuddusi Okkırları bulunmamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti, mevcut hükumetin cemaat sevdasını aldırmaksızın, bu kirli flört ilişkilerine son vermelidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün belirlediği prensipler çerçevesinde hareket edilmelidir. Devletin içerisinde ‘tarikatlar ile iltisaklı’ kişilerin tasfiyesi sağlanmalıdır. ‘Altı ticaret, üstü ibadet’ mantalitesine dayanan, cumhuriyet devrimlerini tanımayan, laik Türkiye’yi alaşağı etmeyi planlayan, memleketi şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi hâline getirmeyi amaçlayan oluşumlar terör örgütü PKK’dan farksız kabul edilmelidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ülkemizin manevi rehberi” olarak değerlendirdiği Abdulbaki Erol’un cenazesi tarihe önemli bir nottur. Kimin nerede durduğu iyi analiz edilmeli, Menzil’in de FETÖ gibi bir tehdit olduğu unutulmamalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a devlet aklı, yurtseverlik ve cumhuriyetçilik bilinci diler, 15 Temmuz sürecini anımsamasını temenni ederim.

isteataturk.com (Kastamonu Nutku)
İzninizle, yazıma Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleri ile son vermek istiyorum:

“Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyada ve manevi olan hayatta mutluluk sahibi yapmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamı ile medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uyarmasıyla maddî ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum.

Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir.”

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?