2008’de yayına girmesine rağmen halen adından söz ettiren, bizce kült olan dizi 1 Kadın 1 Erkek’i henüz izlemeyenler, izleyip de çok beğenenler hatta bazı bölümleri ezbere bilmesine rağmen yine de izleyenler için mercek altına aldık.
Öncelikle hiç izlemeyenler için diziyi tanıtalım: Genellikle sadece iki oyuncu arasında geçen 1 Kadın 1 Erkek dizisinin başrollerinde Demet Evgar ve Emre Karayel yer alıyor. Dizi Netflix’te tekrar yayına girince, yapımı tam olarak 14 sene öncesine dayanmasına rağmen, En Çok İzlenen Diziler Listesi’ne girdi. Yani halen son derece seviliyor.
Kimi yerlerde 1 Erkek 1 Kadın olarak, kimi yerlerde de 1 Kadın 1 Erkek olarak anılıyor. 2015 yılına kadar çeşitli kanallarda gösterilen dizinin bir de 1 Erkek 1 Kadın 2 Çocuk ismi altında devam bölümleri çekildi. Toplamda 8 sezonluk bu dizinin bazı bölümlerine şu an Netflix’ten, daha güncel veya daha eski bölümlerine de şimdilik Youtube’dan erişim sağlayabilirsiniz. Tahmin ediyoruz ki, Netflix yakında 1 Erkek 1 Kadın 2 Çocuk bölümlerini de bünyesine katacaktır.
medyabey
Bu diziyi neden bu kadar sevdik?
Öncelikle, bizce bir dizinin kült olarak anılabilmesi için karşılaması gereken bazı kriterler var. Onlardan bazıları ise şunlar: Dizinin izlendiği her zaman kişiyi sarabilmesi, başı veya sonu izlenmese de takip edilebilmesi, her dönem geçerliliğini koruması, her izlendiğinde insanı içine çekebilmesi ve türüne göre vadettiği şeyi karşılayabilmesi.
Tüm bu maddelere bakarsak, bizce 1 Kadın 1 Erkek kesinlikle kült haline gelmiş durumda. Zira, her izlediğimizde çok eğleniyor, hatta genellikle konu çok enteresan olmasa da ne olacağını merak ediyoruz. Buna bir örnek vermek gerekirse, sadece “gaz çıkartmak” üzerine bile bir bölüm var ve bizce çok komik.
Kült olması için gereken diğer kriterleri de karşılıyor. Örneğin öylesine bir bölüm açsanız da rahatlıkla izleyebiliyorsunuz, bir önceki veya bir sonraki bölüm hakkında fikir sahibi olmanız gerekmiyor. Bu da istediğiniz her an açıp izlemenizi ve güzel vakit geçirmenizi kolaylaştırıyor.
Kesinlikle de vadettiği “eğlence” kategorisini karşılıyor. Yani sadece bunlara bakarak bile bizce bu dizi kült sayılabilir.
Bu diziyi bu kadar sevmemiz için bir diğer neden ise kesinlikle samimiyeti. Genelde Türk dizilerinde, kadının yataktan son derece makyajlı ve şık giyinmiş bir şekilde kalkmasına, eşi ile olan seviyeli ve ideal ilişkisini izlemeye alışkın olsak da hepimiz bunların gerçeği yansıtmadığını içten içe çok da iyi bir şekilde biliyoruz.
Milliyet
İşte bu dizi tam da o noktada kanayan yaramıza tampon oluyor, zira o bir kadın ve bir erkeğin kavga ettiği konular, bizim de günlük hayatta erkek arkadaşımızla kavga ettiğimiz konuların tıpatıp aynısı. Bazen çok saçma, bazen çok ciddi, bazen çözülmeyecek gibi duran, bazen insanın sinirlerini bozan konular. Yani gerçek hayatta ne varsa orda da var. Üstelik en doğal haliyle.
Yani bu dizide, eski sevgilinizle olan ilişkinizden veya şu an ki evliliğinizden bir şey bulmanız kesinlikle garanti! Hatta arkadaş ortamlarında konuşmaya çekindiğiniz ve aklınıza takılan sorunlar bile irdeleniyor, ki bu izledikçe insana iyi hissettiren bir şey. Bir diğer deyişle bu dizi kişide terapi niyeti görüyor.
Son olarak, ki yine en güzelini en sona bıraktık, toplum olarak ulaşamadığımız şeyleri izlemeyi ve özenmeyi pek sevsek de asıl bizi yansıtan şeylere düşüyoruz. Ve tam da bu noktada bu dizi imdadımıza yetişiyor.
Çocuktan sonra başımıza gelenler, yataktan saç baş dağınık bir şekilde çıkmamız, kocamızla bozulan ilişkimizi, hayatın zorlukları… Gerçek hayatta ne varsa burada da var. Üstelik bazen o kadar komik geliyor ki, kendimizi onlarla özdeşleştirip: “Ya biz ne saçma şeylere takılıyormuşuz….” bile diyoruz.
Eğer siz de gerçek bir ilişkiyi en gösterişsiz ve en sansürsüz haliyle izlemek isterseniz bu diziyi kaçırmayın. Hem terapi gibi gelecek, hem dizide kendinizi bulacak hem de boş yere olmayan şeylere özenmek yerine bizce halinize şükredeceksiniz.