Hayat doğduğumuz andan itibaren bir yerlere koştuğumuz bir maratona benzer. Yaşamın her döneminde isteklerimiz, hedeflerimiz, ulaşmak istediğimiz başarılar, varmak istediğimiz noktalar vardır. Bazen bu hedeflere o kadar odaklanırız ki yalnızca onları elde edince mutlu olabileceğimize inanırız. Hayattan keyif almamız sadece onlara ulaşırsak mümkün olabilir, diye düşünürüz. Çoğu zaman gözlerimizi hedefe öylesine kilitlemişizdir ki yolun sağında, solunda hatta belki tam da önümüzde duran keyif anlarını fark edemeyiz. Peki, bakışımızı biraz değiştirsek ve hedefe varmaya değil de yoldan keyif almaya niyet etsek hayatımızda neler değişir? Hadi, bugün birlikte yürüdüğümüz yolların güzelliklerine ve yolculuğun keyfini çıkarmaya nasıl odaklanabileceğimize bakalım.