Bildiğiniz gibi Alman otomobil devi Volkswagen’in geçtiğimiz ay yeni nesil Golf’u Türkiye’de satışa sunuldu. Oldukça iyi yorumlar alan Volkswagen’in efsanevi aracının 8.nesli ile henüz tanışmayanlar için hazırladığımız bu içeriği okurken 1974 yılından bu yana yollarda olan bu aracı daha yakından tanıyacaksınız. Hazırsanız, başlayalım!
Volkswagen’in bir başka ikonik modeli olan Beetle’ın selefi olarak tanıdığımız Golf, 1970’lerin ortasından beri hayatımıza giriş yaptığından beri geniş iç hacmi ve güven veren sürüş deneyimi ile birçok araba severin hızlıca favorilerinden biri haline gelmeyi başardı desek yanlış olmaz. Daha ilk neslinde bile sunduğu bu özelliklerin yanı sıra son derece pratik bir kullanım da sağlamasıydı belki de onu ileri süren… 1983 yılında bu kez de ikinci neslinde dönemine göre sunduğu yüksek teknoloji ile dikkat çeken VW Golf’un unutulmaz olan 3.nesli ise ilk turbo dizel enjeksiyon sistemine sahip dizel motor (TDI), Cruise Control, VR6 ve ilk ön hava yastıkları ile Golf için adeta yeni bir devrin açılmasını sağladı.
Ardından 1997 yılında gelen dördüncü nesil, standardize edilmiş bu özellikleri sunarken tasarım anlamında en net değişiklik 2003 yılında beşinci neslin tanıtılması ile oldu. Golf’u Golf yapan keskin özellikleri koruyan ancak ona milenyum çağına giriş yapılması ile daha modern bir soluk kazandıran Alman otomobil devi, ayrıca bu nesilde sunduğu, farklı kesimlere de hitap eden varyasyonlar ile (Golf Plus, CrossGolf ve Golf Variant gibi) daha da geniş kitlelere hitap etmeyi ve popülerliğine popülerlik katmayı başardı. 2009 yılına geldiğimizde ise Yılın Otomobili olarak da tarih sayfalarına kazınan altıncı nesil ile tanıştık. Yakıt tasarrufu sağlayan TSI ve TDI motorların sunulduğu bu nesilde, özellikle zaten geniş olan Golf’un iç mekânı daha da ferah, modern ve kaliteli bir hale gelirken, uzun far asistanından Adaptif Cruise Control’e; yokuş kalkış desteğinden dinamik şaşi kontrolünde kadar 6.nesil Golf geliştirilmiş teknolojileri ile yollarla buluştu.
Volkswagen’in Golf efsanesinin yeni ve son nesli olan 8 ile tanışmadan önce ise aramıza katılan ve 2012’den 2020’ye kadar yollarda kalan 7.nesil, Alman markanın sürdürülebilirlik esaslarına verdiği önemin somut bir kanıtıydı desek yanılmayız. Volkswagen’in karbon emisyonunu azaltma hedefinin ilk temsilcisi de olan 7.nesil Golf’te bu sebeple 100 kilogram bir hafifleme de olmuştu. Bunun yanı sıra bir önceki jenerasyona göre de %23 yakıt tasarrufu da sağlıyordu. Golf R, Golf GTI, Golf GTD ve Golf Variant gibi modelleriyle daha da geniş bir ailenin mensubu olan ve bugüne kadar en çok satan 3 Golf neslinden biri olan 7.nesil Golf’un ardından tanıştığımız 8.nesilden de beklentiler son derece yüksek.
Teknolojik donanımlar anlamında bir önceki jenerasyona göre iyileştirmelerin ve geliştirmelerin mevcut olduğu Golf 8’de, iç mekana şöyle bir giriş yaptığımızda fiziksel düğmelerin neredeyse tamamen ortadan kalktığını görüyoruz. 10,25 inç büyüklüğünde sunulan bilgi-eğlence ekranın altına geldiğimizde ise dokunmatik bir şekilde sunulan diğer işlevler (klima, sürüş modları ve park asistanları gibi) tam anlamıyla otomobillerde yeni bir çağa giriş yaptığımızı bizlerle bir kez daha gösteriyor. Tamamen dijitalleşen iç mekandan dış tasarıma geçtiğimizde ise Golf’un klasik tasarım anlayışının korunduğunu görüyoruz. Her ne kadar yenilenen far tasarımı Golf’e biraz daha sert bir aura katsa da yenilenen dört çizgili kaput tasarımı aracın daha sportif bir havaya da kavuşmasına neden oluyor.
Bir önceki jenerasyona göre uzunluğun 2 santimetre kadar daha arttığı yeni nesil VW Golf’te yeniden yapılandırılmış donanım seviyeleri de dikkatleri çekiyor. Örneğin Life donanım seviyesi anahtarsız giriş, 10 renkli iç ambiyans aydınlatması ve ısıtmalı direksiyon gibi özellikler ile gelirken Style donanım paketinde LED farlar performans özelliği kazanıyor ve 10 renkli iç ambiyans 30 renge çıkıyor. Son olarak R-Line da değinmek gerekirse, bu donanım paketinin de özel tasarım spor koltuklar, siyah tavan döşemesi, özel tasarım arka ve ön tamponlar gibi detaylar ile geldiğini görüyoruz.
Bütün bunların yanı sıra yeni nesilde motor yelpazesinin de oldukça geniş olduğunu söylememiz gerekiyor. Türkiye’de satışa sunulan motor yelpazesinde ise benzinli (TSI) ve hafif hibrit teknolojisi destekli eTSI motor bulunuyor. Üç silindirli benzinli 1.0 motor 110 beygir gücü ile gelirken 1.5 TSI, 131 ve 150 beygir güçleri arasında, R-Line donanım seviyesine göre değişiklik gösteriyor. Ayrıca 48 volt hibrit sistem 110 bhp 1.0 3 silindirli benzinli motor ve 1.5 e-TSI 4 silindirli motor da 150 bhp ile sunuluyor. Dizellerde ise 2.0 litrelik TDI motor 116, 150 ve 200 beygir güçleri arasında geliyor. Son olarak başlangıç paketi olan 1.0 lt TSI 110 PS Impression Manuel’in ülkemizdeki satış fiyatının 223.500 TL olduğunu belirtmemiz gerekiyor. En üst paket olan 1.5 lt eTSI PS R-Line DSG’nin ise fiyat etiketinde 398.000 TL yazıyor.