Tam olarak kendimiz olmadan gerçek aşkı hayatımıza çekemeyiz, çeksek de bir ‘yanlış zaman’ karambolü vakası yaşama ihtimali de kuvvetlenir diyor bazı teoriler… Fakat aşkın bizim aklımızı bulandırıp vücudumuzu dirilten büyüsüne kapılmayı da hemen hiçbir zaman reddedemeyiz. Belki aşk nesnemiz olan o’nunla iyileşir; belki, yap-boz gibi birbirimize kenetlenebiliriz. Tabii, birbirinizin boşluğuna denk gelerek tamamen ayrı taraflara düşmek de olası… Acaba bu gerçekten bir dene-kırıl oyunu gibi mi olmak zorunda, yoksa önce ortamı koklamayı bir türlü beceremiyor muyuz? Gelin birlikte muhtemel ilişki desenlerimiz içinde bir gezintiye çıkalım…