Bu sörfün bildiğimiz diğer sörften, yani dalga sörfünden farkı dalgalı bir denize ihtiyaç olmaması ve enerjisini dalgadan değil rüzgardan alıyor olması oluyor. “Board” adıyla bildiğimiz sörf tahtasına entegre edilebilen bir yelken donanımı ile rüzgarın gücüyle hızımızı alıp manevralarımızı gerçekleştiriyoruz. Özellikle yelken sporlarıyla daha önceden ilgilenmişseniz ya da temel denizcilik bilgileriniz varsa bu sporun mantığını daha hızlı kavrayabileceğinizi söyleyebilirim. Vücudunuzu sörf tahtasının denge merkezine göre doğru konumlandırdıktan ve kısa süre içinde board’a alıştıktan sonra denge sorunu yaşamanızın düşük bir ihtimal olduğunu da belirtelim.
Yaşınızın Önemi Yok, Yüzme Bilin Yeterli
7’den 70’e herkesin yapabileceği rüzgar sörfü için herhangi bir yaş aralığında olmanız gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuk ve gençlerin bunu öğrenip eğlence amaçlı başlayıp daha sonradan profesyonel sporcu olma yolunda ilerleyebilecekleri gibi yetişkinlerin gayet iyi şekilde sörf yapabilecekleri seviyeye gelebilmeleri mümkün. Yaşınızın rüzgar sörfü yapabilmek için önemsiz olduğunu belirttikten sonra önemli olan niteliğe geçmem gerekirse o da yüzme biliyor olmanız. Board’un dinamiğine kısa sürede alıştıktan sonra zaten suya düşme ihtimaliniz herhangi bir sebepten ayağınız kaymadığı ya da dalga çok artıp dengenizi bozmadığı sürece düşük olsa da sonuçta açık denizde yapılan bir spordan bahsediyoruz. Öğrenme aşamasında da sıklıkla suya düşebileceğiniz söz konusu olduğundan, yüzme bilmenin bir ön şart olduğunu söylemeliyim.
Nasıl ve Nerede Başlayabilirsiniz?
Rüzgar sörfü gibi diğer sporlara kıyasla çok fazla popüler ve göz önünde olmayan ve belli bir doğa koşullarına ihtiyaç duyan sporlarla ilgili belki de en merak edilenlerden birisi nerede başlanılabileceği olmakta. Rüzgarı uygun standartlarda olan ve denizi bulunan her yerde sörf yapabilmek mümkünken, ülkemizde bu konuda en çok üne sahip lokasyon tartışmasız Alaçatı oluyor. Ardından Bodrum’u belirtebilirken özellikle Ege’de bolca eğitim merkezi ve kulübe erişebilmek oldukça rahat oluyor. İstanbul söz konusu olduğunda ise elbette eğitim merkezleri bir Alaçatı ya da Bodrum kadar bol sayıda değil. Fakat sizi şehrin içinden koparıp, eşsiz Adalar ve sahil manzarasıyla büyüleyecek bir deneyim yaşatacak olan harika bir yer önerebilirim. Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız ve kafanızdaki tüm soru işaretleri gidecek şekilde harika bir manzara eşliğinde rüzgar sörfü öğrenmek istiyorsanız o zaman size Caddebostan sahilinde bulunan İstanbul Windsurf Center’ı tavsiye edebilirim.
İlk Dersler Neler Öğrenip Ne Zaman Windsurf Yapabileceksiniz?
Bu tarz bir spora başlayan herkesin ortak sorusu olan “peki biz ne zaman yapabilir seviyede olacağız?” sorusunu da hemen cevaplandırayım. Sıfırdan başlayarak öğrenmeye geldiğiniz ilk ders öncelikle karada 15 – 20 dakikalık bir teorik eğitim ile beraber yine kara üstünde board’a çıkıp yelkeniyle beraber duruş ve dönüşleri öğreniyorsunuz. Bu kısım için teorik bilgiyle harmanlanmış, deniz öncesi karada bir simülasyon eğitimi de diyebiliriz. Board üstüne sudan ilk nasıl çıktığınızı, yelkeni nasıl kaldırıp tuttuğunuzu, board’da ayaklarınızın konumlarını, rüzgara göre neyi nasıl yapmanız gerektiğinin hepsinin pratik bilgisini öğreniyorsunuz. Ardından asıl heyecanlı kısmına, yani karada öğrendiğimiz pratikleri denizde uygulamaya geçiyoruz. Eğitmeninizle beraber suya çıktıktan sonra onun direktif ve yönlendirmeleriyle karadaki pratiğinizi gerçeğe taşıyorsunuz. İlk dersinizde bol bol suya düşebilirsiniz ama bu sizi yıldırmasın! Düşe düşe artık düşmemeyi de öğreniyor ve birkaç ders sonrasında tek başınıza denizde seyir yapabiliyor oluyorsunuz.