Önümüzdeki 5 gün boyunca
SPOR

Pistlerde Bir Şövalye: Lewis Hamilton’ın Efsanevi Kariyeri

29 Ara 2021

Geçmişten günümüze birçok başarı hikayesine şahit olduk, ancak sanıyoruz ki böylesiyle ilk defa karşılaşıyoruz. Lewis Hamilton, 36 yıllık hayatının neredeyse tümünü yarışlara adamış bir pilot olarak karşımıza çıkıyor. Nispeten genç yaşına rağmen pistlerin her köşesine bir fren izi bırakmış, rekorlar kırmış ve sayısız başarıları kucaklamış bir yarış pilotu… Ünlü sporcunun bir efsane olarak kalacak kariyerini yakından inceliyoruz.

Aslında ünlü birçok sporcu, kariyerine oldukça genç yaşlarda başlamış ve hayatının büyük bir çoğunluğunu bu kariyere, yapmakta olduğu spora adayarak yaşamıştı. Kiminin ardından filmler yapıldı, kimi tüm dünyaya umut vermek üzere ikonik isimlere dönüştü… Geçmişi ve geleceği spor olan bu insanlar, gördükleri saygıyı hak ediyorlardı. Dünyada hiçbir sektörde görülmediği üzere, buraya da pekala toz pembe bir dünya hakim değildi elbette. Herkesin aklına kazınan dünyaca ünlü isimlerin birçoğu, bir hayli inişli çıkışlı yollardan geçmek durumunda kalmıştı. Kimi indiği o yolun yukarı çıkan kısmına ulaşamadan sektöre veda etti, kimi ise çıktığında hiç inmemiş gibi güçlü ve gururluydu.
 
Spor dünyası böylesine çalkantılıyken, gözlerimizi, son zamanlarda ismini en sık duyduğumuz sporculardan olan Lewis Hamilton’a ve onun başarılarla yüklü kariyerine çevirmeden edemiyoruz doğrusu.

Anthony Hamilton & Lewis Hamilton
7 Ocak 1985 yılında doğan Hamilton, arabalarla olan serüvenine babası Anthony Hamilton sayesinde başlıyor. Aslında bu başlangıç, zamanında her çocuğun eline geçen bir fırsat eşliğinde gerçekleşiyor. Uzaktan kumandalı arabaların içimizi gıdıkladığı ve bir gün bunlardan birinin sahibi olma istediğinin yoğun yaşandığı 90’lı yılların başına gidiyoruz; Lewis, henüz 6 yaşında küçük bir çocuk ve büyük ihtimalle arabaya dair bildiği tek şey bir direksiyonu, dört adet de tekerleği olduğu. O küçük çocuğun, babasının hediyesi olan arabayı elinden düşürmeyeceğini tahmin edersiniz…
İster koca bir direksiyon karşısında oturan yetişkin bir adam olsun ister elinde kumandasıyla küçük bir çocuk; Lewis Hamilton, arabalara sözünü geçirme konusunda daima profesyoneldi anlaşılan. Zira arabasının uzaktan kumandasını eline alışının takibindeki sene, yetişkinlerin de katılım sağladığı ulusal alanda düzenlenen bir uzaktan kumandalı araba yarışında 2. olmuştu bile!
 
Oğlunun küçük yaşta edindiği kayda değer başarılar, Anthony Hamilton’ın kafasında yeni fikirlere yer açıyordu. Belki de Lewis, bu alanda özel bir yeteneğe sahipti ve kariyerini yarış yönüne çevirmek, küçük çocuğun hayatını ebediyen değiştirebilirdi…
 
Nitekim öyle olmuştu.

Anthony, Noel günü, oğlunun hayatını değiştirecek bir hediye daha almıştı. Lewis Hamilton’ın artık yalnızca uzaktan kumandalı bir aracı yoktu; onun artık bir go-kartı da vardı. Akademik hayatındaki çalışkanlığı elinden bırakmaması şartıyla yarış kariyerini elinden geldiğince destekleyeceğini söylüyordu babası. Lewis’in gelecek vadeden kariyeri için gerekli desteği verebilmek adına aynı anda birden fazla işte çalışmak zorundaydı, buna rağmen söz verdiği gibi gerçekten de elinden gelen her şeyi yapıyordu. Üstelik oğlunun hiçbir yarışını kaçırmıyor, izlemek üzere bizzat katılım sağlıyordu.

Lewis Hamilton’ın kariyerinin esas başlangıcı, henüz 8 yaşındayken, 1993 yılından itibaren katılmaya başladığı karting alanıydı. 10 yaşına geldiğinde Birleşik Krallık Minikler Karting Şampiyonu dahi olmuştu. 1996 yılında da devam ettiği karting kariyerinde Sky TV KartMasters Şampiyonluğu, Five Nations Şampiyonluğu gibi birçok yarıştan birinci çıkıyordu.
 
Minik şampiyonun başarıları, sektörün önde gelen isimlerinin de dikkatini çekmeye başlamıştı. 1998 yılında McLaren Driver Development Support programına kaydolmuş, 13 yaşında küçük bir çocukken bir F1 takımı ile sözleşme imzalamıştı. Üstelik o zamana kadar bunu başaran en küçük yarışçıydı, Lewis. Sözleşmeye göre Hamilton gerek finansal gerekse teknik destek alabilecekti, hatta ileride Fomula 1’e girme fırsatı dahi söz konusuydu.
 
1999 yılında Junior Intercontinental A’dan mezun olmuş ve he McLaren Mercedes Champions of the Future’ı ikincilikle bitirmişti. Başarılarını tanıyan British Racing Drivers’ Club, onu bir ‘Rising Star’ üyesi yapmıştı. Şampiyonluklarının ardı arkası kesilmiyordu. Hamilton, kariyerini tıpkı bir spor araba gibi son sürat sürüyordu. Direksiyon ve elbette ki kontrol, onun iki küçük elinin arasındaydı.

Michael Schumacher
2001 yılında Dünya Karting Şampiyonasına tek seferlik dönüş yapan efsanevi F1 pilotu Michael Schumacher ile karşı karşıya gelen genç pilot, bu yarışı Schumacher’ın dört sıra gerisinde, 7. olarak tamamlamıştı. Akabinde profesyonel yarışçının, genç Hamilton için sarf ettiği övgü dolu sözler epey ses getirmişti:
 
“Henüz 16 yaşında olmasına rağmen gerçekten kaliteli ve güçlü bir pilot. Eğer böyle devam ederse Formula 1'de yarışacağına eminim. Pistte onun yaşında bir çocuğu görmek gerçekten çok özel bir şey. O, kesinlikle bir yarışçı mantalitesine sahip.”

Lewis Hamilton, artık gerçek yarışlara hazır olduğunu hissediyordu. Daha önce hiç gerçek arabalarla deneyimi olmamıştı, hatta araba kullanmıyordu. Bu nedenle olacak ki başlarda birkaç hata yapmış, başarısız sonuçlar almıştı. Ne var ki toparlanması hiç de uzun sürmemişti. Genç adam çok geçmeden, altında ne tür bir araç olursa olsun içinde yetenekli bir yarışçının yatmakta olduğunu bir kez daha kanıtlayacaktı.

British Formula Renault Winter Series’de 5. olduktan sonra 2002 sezonunda şampiyonluk için yarıştı ve bunu da 3. sırada tamamladı. Kendisine Formula 1’de yer alan en genç pilotlardan biri olma ihtimali sorulduğunda öyle bir amacının olmadığını dile getiren Hamilton, kendini alt yaş kategorilerinde geliştirdikten sonra F1’de neler yapabileceğini göstermeyi amaçladığını dile getirmişti. 2004 ve 2005 yılında Formula 3 Euro Series’de yarışan genç pilot, bunun dışında birçok yarışta yer almıştı ve almaya devam ediyordu.
ASM’e katılan Hamilton, yer aldığı 20 yarıştan 15’inde galip gelmiş ve sezonu bir şampiyon olarak kapatmıştı. Bu inanılmaz başarılar neticesinde Autosport dergisinin “2005’in En İyi 50 Pilotu” listesinde adını 24. sıraya yazdırmıştı. Nefes kesen sezonun ardından 2006 GP2 sezonu için ART Grand Prix ile anlaşan yarışçı, ilk sezonu şampiyonlukla tamamladı.

Aynı dönem McLaren’de iki koltuk boşalmıştı, çok geçmeden GP2 şampiyonu olan genç Hamilton’ın buradaki boşluğu dolduracağına dair iddialar ortaya atılmaya başlamıştı bile. Nitekim tahminler doğru çıkmış, Hamilton 2007 senesinde F1 kariyerini resmen başlatmıştı. Üstelik Formula 1’de yarışan ilk ve tek siyahi olarak, piste adımını atar atmaz akıllara kazınmıştı. Avustralya Grand Prix’i podyumda sonlandıran ünlü pilot, daha ilk maçında podyuma çıkarak tarihte bunu başaran 13. isim oldu. 2008 yılında ise ilk dünya şampiyonluğunu eline aldı.

2007 yılında F1 serüvenine başlayan Hamilton, 2012 yılında McLaren’den ayrılıp Mercedes’e katılacağını açıkladı.

O gün bugündür Mercedes AMG Petronas için yarışan Hamilton, takıma dahil olduğundan beri sayısız başarıya imza attı. Ülkemizde bilhassa bu yıl epey ses getiren F1 yarışlarında 8 şampiyonluk ile bir zamanlar karşı karşıya geldiği ve övgüleriyle cesaretlendiği Schumacher’in dünya rekorunu kırması bekleniyordu. Ne var ki pistte gerçekleşen talihsiz bir kaza neticesinde 7 şampiyonluk alarak bekleneni gerçekleştiremedi.
 
Hızlı ve öfkeli yarış pistleri için doğduğunu söyleyebileceğimiz Lewis Hamilton, günümüzün en başarılı F1 pilotu olarak biliniyor ve başarılarına her geçen gün yeni bir tanesini ekleyerek, her gün yeni bir rekor kırarak adını tarihin tozlu sayfalarına büyük harflerle yazdırıyor!
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?