Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
ZOOM

Neden Otomobil Denildiğinde Akla Almanya Geliyor?

21 Nis 2021

BMW, Mercedes-Benz, Volkswagen, Audi, Porsche ve çok daha fazlası. Hızlı ve lüks otomobil denildiğinde akla gelen ilk üretici Almanya oluyor. Peki, neden? Bu içeriğimizde Alman otomobillerini diğer üreticilerden ayıran farklara ve Almanya’yı otomotiv sektöründe öne çıkaran faktörlere odaklanıyoruz.

2 Bardak

null

Ülkemizde en çok tercih otomobil markaları arasında bizzat Alman üstünlüğünü görmek mümkün. Peki, neden iyi araba denildiğinde ya da bir araba alınacağı zaman akla hemen Almanya geliyor. Bu bir pazarlama çalışması mı yoksa Almanya gerçekten de otomotiv sektörünü başarılı markalarıyla domine mi ediyor? Dilerseniz öncelikle Alman araba markalarını biraz daha yakından tanıyalım. İlk olarak BMW ile başlayalım. Sürekli olarak Mercedes ile karşılaştırılan, bu sebeple de “Alman arabası ama hangisi?” sorusunun çokça sorulmasına neden olan bir marka BMW. 1916 yılında uçak motoru üretmek için Münih’te kurulan markanın o günlerden bugünlere kaliteyi, lüks ile buluşturma gayesinin hiç bitmediği aşikar tıpkı en büyük rakibi Mercedes gibi. BMW’nin kurulmasından 10 sene sonra Karl Benz ve Gottlieb Daimler tarafından kurulan marka, birçok segmentte öne çıkan prestijli araçlarıyla rekabeti her daim kızıştırmayı başarıyor. Bu yarışta ise iki markanın peşinden yine bir Alman arabası olan ve 1932 yılında kurulan Audi geliyor.

null

Özellikle Polo, Golf ve Passat modelleriyle ülkemizde de satış rekorları kıran bir marka ile devam edelim. Kimden bahsettiğimizi anlamışsınızdır. Evet, Volkswagen’den bahsediyoruz. Özellikle binek araçlarıyla öne çıkan marka, 1937 yılında Nazi Partisi tarafından tek tip halk otomobili üretmesi için kuruluyor. Nitekim ismi de halk arabası anlamına gelmiyor. Şimdilerde bünyesinde barındırdığı Audi, Bentley, Bugatti, Lamborghini, Scania, Seat ve Skoda gibi markalarla Volkswagen Group’un otomotiv sektöründe oldukça güçlü bir sesi olduğunu söylemek gerekiyor. Her ne kadar Volkswagen Group, Lamborghini ve Bugatti gibi dünyanın en hızlı hiper otomobillerini barındıran bir çatı marka olsa da Almanya’dan çıkan bir başka dev de onlarla yarışıyor. O da Porsche. Lüks ve hızı bir araya getiren Stuttgart merkezli marka, 1931 yılında kurulduğundan beri büyüleyici tasarımlara ve hayran olunası mühendislik başarılarına imza atıyor.

null

Son olarak tabii ki de değinmek istediğimiz başka Alman markalardan da bahsedelim. Bunlar; Opel, Seat, Skoda ve Smart. Her ne kadar Seat ve Skoda, biri İspanya biri de Çekya’da (sırasıyla) kurulmuş olmasa da günümüzde Alman teknolojisi ile üretilen otomobillere sahipler. Opel ise onlardan farklı olarak Almanya’da kurulmuş olup şimdilerde Fransız otomotiv grubu PSA altında yer alıyor. Son olarak Smart ise tasarım çizgisiyle sempatik bir görünüm yakalayıp ayrı bir parantez açılmasını hak etse de bugün bizlerin sayfalarına Mercedes tarafından 1994 yılında küçük şehir arabaları üretme fikrinden yola çıkarak kurulması ile giriyor. Bu kadar Alman arabasından bahsedince sizlerin de geriye “başka bir otomobil markası kaldı mı zaten?” dediğinizi duyar gibiyiz. Gerçekten de Almanya, otomotiv sektöründe durdurulamaz bir başarıya sahip. Ancak en başta sorduğumuz gibi yine aynı soruyu getiriyoruz sizlerin karşısına: Peki ya neden? Neden otomobil denildiğinde akla ilk olarak Almanya geliyor? En yeni teknolojik özelliklerle donanmış, hızlı, lüks ve güvenli birçok araba, birçok ülke tarafından üretilirken, neden Almanya onlardan sıyrılıyor?

null

Öncelikle bunun en temel sebepleri arasında Alman otomobil markalarının yenilikleri takip etmeyip, bizzat yenilikleri kendilerinin geliştirmesi yer alıyor. Alman disiplini ve çalışma azmi gerçekten de otomotiv sektörüne yansıyor. Örneğin içten yanmalı motora sahip benzinle çalışan ilk otomobil veya dört zamanlı çevrime sahip motor ilk kez Almanlar tarafından daha 1880’lü yılların sonunda üretiliyor. Ancak en önemli sebep, sanayi devriminde yatıyor. Aslında yine yenilikleri yakalama konusunda Almanlar diğer ülkelere nazaran daha başarılı olduklarını kanıtlıyor. Çünkü buhar gücü ile çalışan makineler ile dünya çapında üretimin kat ettiği hız, tüm Avrupa’nın ilgisini çektiğinde Almanlar, daha ilk günlerden bu yeniliklerin geliştirilmesi noktasında öncü oluyorlar. Bunun sonucunda ise şimdi de bildiğimiz gibi en son ve yüksek teknoloji donatılmış araçlar, kaliteli malzemelerle, mühendisliğin harikalarıyla ve güçlü tasarım dili ile bir araya geliyor.

null

Birçok kişi tarafından otomotiv sektörünün başkenti olarak Almanya’nın görülmesi kısacası bir tesadüf ya da pazarlama çalışmaları sonucu elde edilen popülaritenin bir sonucu değil. Ancak bu tabii ki de Almanya’nın otomobiller söz konusu olduğunda pazarlama çalışmalarına öncelik vermediği anlamına gelmiyor. Aksine Audi, Volkswagen, Porsche, BMW ya da Mercedes-Benz fark etmeksizin Alman markalar çok başarılı pazarlama kampanyalarına da imza atıyorlar. Örneğin, Nazi Partisi tarafından kurulmuş olsa bile Volkswagen’in logosu VW, yoğun kampanyalar sonucunda hala daha barış ve sevginin sembolü olarak görülüyor. Bütün bunların yanı sıra Alman otomobilleriyle ilgili bir sözümüz daha bulunmuyor değil. Bu da geleneklerine verdikleri önem. Kuruldukları ilk günden beri ortaya koydukları bu değeri sürdürüyor olmaları, onları rekabet etmesi çok daha güç markalar haline getiriyor.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?