Önümüzdeki 5 gün boyunca
DOĞAL YAŞAM

Masumiyet Sömürüsü: Sirklerdeki İstismar

15 Ara 2021

Sirkler… 7’den 70’e herkesin katılmak için can attığı, heyecanlı olduğu kadar büyüleyici de olan bir dünya… Birbirinden yetenekli insanları bir araya toplayan, akrobasinin kitabını yazan ve muazzam gösterilere imza atan devasa çadırlar. Biz insanları her zaman göremeyeceği şeylere şahit eden ve hayretle karışık hayranlık hissi uyandıran devasa gösteri dünyasının unutmamamız gereken başka kahramanları daha var tabii ki. Ne kadar akıllı oldukları karşısında ağzımızın açık kaldığı vahşi hayvanlar! Peki, o halde soruyorum size. Bu hayvanlar akıllı mı yoksa korkmuş mu…? Gelin, hep birlikte hepimizi büyüleyen sirkler aleminin arkasında var olan korkunç hayvan istismarına daha yakından bakalım.

2 Bardak

Independent Türkçe
İzninizle önce sirk adı verilen gösterinin ne olduğuna biraz değinmek istiyorum. Şayet, sirk nedir diye soracak olursanız; Palyaçolar, akrobatlar, ip cambazları ve dansçılar gibi birçok yetenekli insanı bir araya toplayan ve bu insanlara halkın karşısında yeteneklerini gösterme fırsatı verirken, izleyicileri de bir hayli eğlendiren gösteri çadırı olarak karşımıza çıkıyor. Son derece iddialı ve tehlikeli gösterilerle, yürekleri hop oturtup hop kaldıran performans sanatçılarına eşlik eden bir vahşi hayvan olduğu gerçeğine nihayet değinebilirim sanıyorum.

Bazen devasa cüsseleri, bazen zekaları ve hatta günlük hayatta sık rastlayamayacağımız kanlı canlı bir hayvan olmalarıyla hepimizi büyüleyen hayvanların “eğitim” kisvesi altında türlü işkencelere maruz kaldığından haberiniz var mıydı? Hayvanların hem fiziksel hem de duygusal istismara uğradığı bu eğitimlerin uzun soluklu ve bir hayli zorlu olduğunu belirtmekte fayda var. Genellikle Aslan, maymun, at ya da fil gibi hayvanların kullanıldığı sirklerde bu hayvanları “terbiye” etmek için başvurulan yöntemin şiddet olması, insanlığa dair yaşanan hayal kırıklığını bir üst seviyeye daha çıkartıyor desem yeridir.
 

Independent Türkçe
Tüm suçları hayatta olmak olan tutsak hayvanların, eğitim esnasında kırbaçlandığı, zor kullanıldığı, zincirler, burun kancaları ve nefes almalarına dahi izin vermeyecek tasmalarla kısıtlanıp dizginlenmeye çalışıldığı ve hatta bazı durumlarda kesici, yaralayıcı ve ağır cisimlerle darp edildiği ise sirkin arkasında saklanan karanlık yüz olarak karşımıza çıkıyor. Doğal hayatlarını hareket ve yürüyüş halinde geçiren filler, günlerce ve haftalarca tutsak edilip aç bırakılıyor. Kaplan, aslan ve köpek gibi hayvanlar ateşten atlamaya zorlanıyor, aksi takdirde kırbaçlanıp, canı yakılıyor ve tam anlamıyla doğalarına aykırı şartlarda yaşamalarına neden olunuyor. Yapılan fiziksel istismarın yanın da duygusal istismardan da kaçınılmıyor ve hayvanların psikolojileri yaşadıkları şeye karşın yerle bir oluyor. Doğal yaşamın birer parçası olması gereken vahşi hayvanlar içgüdülerini gerçekleştiremiyor ve belli başlı davranış bozuklukları ortaya çıkıyor. İnsanlar ise hayvanları terbiye ettiğini düşünürken, istismarın, acımasızlığın ve gaddarlığın dibine vuruyor, bir de bu yetmezmiş gibi göz göre göre sömürdüğü bu hayvanlar üzerinden maddi kaygı güdüp para kazanmaya çalışıyor. 
 

Nihayet yapılan istismara dur demeye başlayan insanlar da gün geçtikçe kendini göstermeye ve bu trajik olayın önünde durmaya başladı. Tüm dünya çapında gerçekleştirilen sirklerin, hayvansız gösteriler olmasına dair başlatılan savaş, yavaş yavaş sonuç vermeye başladı bile. İlk olarak Bolivya’da yasaklanan hayvanlı sirk, Yunanistan, Avusturya ve Finlandiya gibi ülkelerin yanı sıra İngiltere de hayvanları istismar edildiği sirki yasaklayarak hem insanlık hem de dünya adına büyük bir adım atmış oldu. Hayvan haklarını korkunç bir şekilde ihlal ederken insanlığa karşı olan umudu da bir hayli körelten geleneksel sirk zihniyeti, yerini yavaş yavaş hayvanların sömürülmediği gösteri çadırlarına bırakmaya başlarken, doğal yaşama ait olan vahşi hayvanları daha fazla mahkum etmeyip onları daha fazla metalaştırmamaya özen göstermeye de başladı.

Yetişkinlerden çok çocuk kitleye hitap eden sirklerin hem hayvanların hem de çocukların masumiyetini sömürdüğünü belirterek satırlarımı sonlandırmak istiyorum. Hayvanları hem fiziksel hem de duygusal olarak istismar eden sirk oluşumları, çocukları da sahte bir dünyaya inandırıp duygusal açıdan sömürmekte. Umuyorum ki tüm dünya çapında var olan hayvanların hor görüldüğü ve canice “terbiye” edildiği sirk oluşumları, yerini yetenekli insanların yalnızca kendi performanslarını sergiledikleri büyüleyici şovlara bırakır. 

Her canlı gibi hayvanların da istedikleri ve ihtiyaçları olduğu gibi yaşadıkları bir dünya için ufuk çizgisi ne kadar uzak olsa da umudumuzu kaybetmeye hiç niyetimiz yok!
 
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?