Önümüzdeki 5 gün boyunca
BİLİM

Küllerinden Doğan Bir Işık: Volkanik Yıldırım

10 Oca 2022

Kimi zaman enteresan görüntülere kimi zaman durdurulamaz facia senaryolarına neden olan volkanik patlamalar, insanda merak uyandıran bir doğa olayı doğrusu. Öte yandan gerek sesi gerek görüntüsü gerekse neden olduğu yıkımlarla tüylerimizi ürperten yıldırımlar da ilgimizi çeken bir olgu olmayı başarıyor. Ne var ki bizi asıl şaşkına çeviren, bu ikilinin bir araya geldiği durumlar oluyor. Şaşırmaya hazırım diyorsanız, sizleri yazımızın devamını okumaya davet ediyoruz.

Öncelikle volkanik patlamaları yakından tanımakta fayda var. Çok yakından değil tabii…

Geçmişten günümüze volkanik patlamalar neticesinde yaşanan birçok can kaybının olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanlığı en korkutan doğal afetlerden biri olan bu tarz patlamaların, belki de bir doğa harikası olarak nitelendirebileceğimiz yanardağlara karşı bakış açımızı olumsuz yönde etkilediğini söylememiz de pekala mümkün. Magma, akışkanlığı yüksek olduğunda içerdiği çözünmüş gazların kolay kaçması sayesinde, yüzeye ulaştığında lav akıntısı şeklinde hareket ediyor. Ne var ki akışkanlığı az olduğu zaman içerdiği gazların kaçması da zorlaştığından basınç artıyor ve en nihayetinde magma, ancak bir patlama eşliğinde yüzeye çıkabiliyor. Yanardağ patlaması olarak isimlendirilen bu korkunç doğal afet, kimi zaman akıl almaz facia senaryolarına da ev sahipliği yapıyor.
Yıldırımları da minik bir merceğin altında özetlemeden geçemeyeceğiz.

Gerçekleşmeden önce tahmin edilmesi oldukça zor olan şimşek ve yıldırımların tek habercisi, olumsuz hava durumlarıdır genelde. Yıldırımlar, havadaki bulutlar ile yeryüzü arasında gerçekleşen enerji boşalmaları olarak nitelendiriliyor. Çok hızlı bir şekilde gerçekleşen yıldırımların buluttan yere kadarki yolculuğunun ortalama 30 milisaniye, yerden tekrar bulutun merkezine olan dönüşü ise aşağı yukarı 100 milisaniye sürüyor. Bu ölümcül enerjinin insanlara isabet etmesine de yıldırım çarpması diyoruz ki doğurduğu korkunç sonuçlardan bahsetmeye gerek dahi duymuyoruz. Amerika’da her yıl yaklaşık 62 kişinin yıldırım çarpması neticesinde can verdiği, 300’e yakın kişinin de yaralandığı söyleniyor.
Peki, ya bu iki doğal afet güçlerini birleştirirse?

 Genellikle gök gürültülü fırtınaların bir armağanı olan yıldırımların, bunun dışında farklı nedenlerden ötürü meydana geldiği de gözlemlenebiliyor. Mesela volkanik patlamalar…
Yeryüzünde gerçekleşen bir doğa olayı ile gökyüzünde gerçekleşen bir doğa olayı, bu iki alanı kısa süreliğine de olsa adeta birbirine bağlıyor ve ortaya çıkan bu inanılmaz görüntüye volkanik yıldırım, diğer bilinen adıyla kirli fırtına deniyor.
 
İşin aslına bakarsanız, başlarda bu esrarengiz olaya dair bilinen pek bir şey yoktu. İnsanlığın elindeki açıklamaların büyük bir çoğunluğu, bilim insanlarının gözlemlerine ve bu gözlemler neticesinde ortaya attıkları iddialara dayanıyordu. Bilim insanları, bir yanardağ patlaması esnasında ortaya çıkan volkanik kül partiküllerinin elektrik yüklü olduğuna ve püskürmeler neticesinde partiküller arası gerçekleşen sürtüşmeler ile elektriksel dejarşların meydana geldiğine inanıyordu.
 
Bu ilginç doğa olayına dair bilinen ilk gözlemlerden biri, İzlanda’nın güney kıyılarına yakın bir noktada konumlanan volkanik bir ada olan Surtsey’deki 1963 patlaması esnasında gerçekleşiyor. Bilim insanlarının gözleme dair yaptığı yorum ise, 1965 yılı mayıs ayında bir dergide yer alıyor:
 
“Atmosferik elektriğin ölçülmesi ve görsel ve fonografik gözlemler, elektriksel aktivitenin yanardağdan büyük bir pozitif yük taşıyan malzeme atmosferine, fırlatılmasından kaynaklandığına inanmamıza neden oldu.”

Gerek gelişen teknoloji gerekse bilime olan ilgide görünen hatırı sayılır artış neticesinde bu göz alıcı doğa olayına kesin bir açıklama getirmek nihayet mümkün oluyor. Discovery’den aldığımız bilgilere göre volkanik yıldırımlar, yanardağ patlamalarının ilk aşamalarında ve biri yoğun kül bulutlarının yere yakın olan kısımları, diğeri ise volkanik duman bulutunun yukarısında, stratosfere yakın kısımlarında olmak üzere iki ayrı noktada meydana geliyorlar. Yere yakın bir noktada gerçekleşen volkanik yıldırımın, bilim insanlarının önceki tahminleri ile uyuştuğunu görüyoruz, zira yapılan araştırmalar sonucu buradaki yıldırımların gerçekten de kül partiküllerinin birbirine sürtünmesi ile oluştuğu söyleniyor.
 
Bilim insanlarının açıklamalarına göre volkanik kül partiküllerinin sürtüşmesi, bir yıldırım oluşturacak kadar statik enerji ürerimi sağlamaya yetiyor.
 
Öte yandan oldukça yüksek konumlarda meydana gelen volkanik yıldırımların ardında çok daha farklı bir nedenin yatmakta olduğu biliniyor… ve çok daha şaşırtıcı. Bilim insanları, yapılan çalışmalar neticesinde buradaki yıldırımların temel nedeninin buz olduğunu öne sürüyor. Evet, doğru okudunuz. Yanardağdan yükselen volkanik kül bulutu ve su buharının, gök yüzünün üst katmanlarında buz oluşumuna neden olduğu ve çarpışan buz kristallerinin yıldırım oluşumunu sağlayacak kadar elektrik yükü ürettiği düşünülüyor.
 
Anlayacağınız yükseklerde gerçekleşen volkanik yıldırımların oluşumu, gök gürültülü fırtınalar neticesinde oluşanlar ile az çok aynı şekilde meydana geliyor.
 
İlginç, öyle değil mi? Doğanın bizi daha nelerle şaşırtacağını heyecanla bekliyoruz doğrusu.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?