‘Köpekler korkunun kokusunu alır’, derler. Sanki insanlar da alıyor… Hatta tüm evren, görünenin ötesinde, korkmadan kendini yaşayanlar üzerinden dönüyor. Bunu kabul etsek bile, yer yer parçalı bulutlu bir güven göğünün altında, arada cesarete bürünüp, arada tir tir titriyoruz... Belki de böyle bir şeyi tümden reddediyoruz. Hayata, tam bir güven oluşturamadıktan sonra tutunduğumuz her dal sarsak değil midir ama..? Hem bu, ‘korkunun kokusu’nun menzili nedir, nerelerden duyulur? Gelin, birlikte izini sürelim!