Sağlıklı ilişkiler kurmanın temelini sağlıklı iletişim oluşturur. Hayatımızın her alanında mutlu ve sağlıklı ilişkilere sahip olmak, bizleri de daha pozitif bir insan yapabilir. Ancak çoğunluk göz önüne alındığında sağlıklı ilişkilere sahip olan çok az insan bulunuyor. Bu durumun temel sebebi ise iletişim sırasında yaptığımız hatalar. Sağlıklı ilişkilerin temellerini atabilmeniz için en çok yapılan iletişim hatalarını ve çözümlerini sizlerle paylaşıyoruz.
Dinlememek & Konuşmamak
İletişimin en temel iki ögesi gönderici ve alıcıdır. Bu iki ögeden biri olmayınca iletişim gerçekleşmez. İletişim sırasında sizin duygu, düşünce ve fikirlerinizi paylaşmamanız karşı tarafın sizi anlamasını engelleyerek iletişim kopukluğuna sebep olur. Dinleyici veya alıcı konumunda bulunan kişinin de bu görevi yerine getirmemesi, iletişimi sonlandırır. Sürekli konuşup dinlememek ve konuşmadan sadece dinlemek en bilindik iletişim hatalarındandır. Konuşan ve dinleyen kişiler bu dengeyi sağlamalı, eşit söz hakkına sahip olup karşı tarafı iyi dinlemelidir.
Problemleri Yanlış Zamanda Aktarma
İlişkilerimizde bizi üzen, düşündüren, kıran durumlar yaşayabiliyoruz. Bu gibi duygu durumlarını yaşanır yaşanmaz konuşmak ve açığa çıkarmak yerine çoğu kişi susup deyim yerindeyse içine atıyor. Kişi bu davranışı sürekli tekrarladığında içine attığı üzüntü ve kırgınlıklar birikerek öfke topuna dönüşebiliyor. Bu öfke topu oluştuktan sonra dışarı çıkmak ve yakıp yıkmak için aceleci davranır ve küçücük bir açık bulduğunda ortaya çıkar. Bu yıkıcı iletişim problemini yaşamamak için ilişkilerinizde sizi üzen durumları en yakın zamanda ve en uygun dille karşı tarafa aktarmalısınız.
Bağırmak
Bağırmak çoğu kişi için kendini ifade etme yöntemi olarak kullanılıyor. Anlaşılmadığını düşünen veya öfke problemleri yaşayan kişilerin sıklıkla başvurduğu bu eylem iletişimin en yıkıcı hallerindendir. Bağırmak hiçbir şeyi çözmediği gibi karşı tarafın kendini savunma ihtiyacını artırıp iletişimi daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürükleyebilir. Hangi duyguya sahip olursanız olun sesinizi yükseltmekten kaçının. Eğer bunu başaramayacağınızı düşünüyorsanız iletişime kısa bir ara verip sakinleşin ve tekrar deneyin.
Hataları Kabullenememek & Sürekli Özür Dilemek
Bu iki zıt durum aynı sorunun iki farklı ucudur. Hata veya yanlışlar yapmak oldukça olağan bir durum olsa da sonrasında takındığımız tavır, iletişim sorunlarına zemin oluşturabilir. Hatalarını farkında olmasına rağmen özür dilemeyen kişiler karşı tarafın olumsuz hisler beslemesine sebebiyet verebilir. Bunun tersi durumda ise haklı veya haksız olduğunu gözetmeksizin her durumda özür dileyen kişiler problemleri çözme veya bitirme amacı gütseler de ileride daha büyük sorunlara zemin oluştururlar. İleride haklı ve haksız belirsizliğine, haksız olan kişinin daha büyük hatalar yapma eğilimi göstermesine, özür dileyen kişinin özrünün önemsizleşmesine neden olabilir.
Kendini Açıkça İfade Edememek
Kendini açıklamadan, karşı tarafın anlamasını bekleme düşüncesinin sonu sürekli hüsranla bitiyor. Karşı taraf sizi ne kadar iyi tanırsa tanısın aklınızdan geçenleri, duygularınızı anlamakta zorlanabilir. Anlatmadan anlaşılmayı beklemek yanlış bir tutumdur. Duygu, düşünce ve hisleri açıkça anlatmalı ve karşı tarafı bilgilendirmelisiniz.
Beden Diliyle Anlatılanlar
İletişimde sözler kadar beden dili de etkilidir. Bazı durumlarda konuşulanla beden dili arasında uyumsuzluklar oluşur. Bu gibi durumlarda kişiler sözden öte beden dilinin anlattıklarını göz önüne alırlar. İletişim sırasında beden diliyle anlattıklarımız da konuştuklarımız kadar önemlidir. Jest ve mimiklerle karşı tarafı dinlediğimiz, anladığımız, onaylayıp onaylamadığımızı belirtmemiz daha sağlıklı ilişkiler için önemli bir husustur.
Konuşma olsa da beden diliyle iletişim kurmak istemediğimizi belirtebiliyoruz. Eğer iletişim kurmak istemiyorsak beden dili yerine konuşarak açıklamak daha doğru bir tutumdur. Kolları çaprazlama, kişinin yüzüne bakmama ve ona doğru dönmeme iletişime kapalı olmanın en belirgin halleridir. İletişim kurarken beden diliyle de bunu desteklemek gerekiyor.