Hangimiz bedenimizle barışık olmak istemeyiz ki? Aynaya baktığınızda içinizde sıcaklığını duyduğumuz o eşsiz özgüven duygusunun yerini ne tutabilir ki? Evet, hayatta pek az şey bedenimizle barışık olmak kadar iyi hissettirir. Bu söylediğimiz ise bazen kendiliğinden olmuyor. Her ne kadar "body shaming" konusunda duyarlı olsak da, kabul edelim birçoğumuz fazla kilodan, basenden ve bel simidinden rahatsız oluyoruz. Peki bu derdin devası nerede? Hızlı kilo verdirme iddiasında oldukça ısrarlı olan ve bilimsel test edilirliği konusunda bazen şüpheye düştüğümüz ilaçlarda mı? Spor öncesinde, esnasında ve sonrasında kullanılması gerektiği söylenen takviye besinlerde mi? Yoksa senelerdir yapay şekere alışmış tat duyumuza asla uymayan ve içerken epey zorlandığımız yeşil smoothie tariflerinde mi? Evet, belki bunların her birinin yararı var ama sürdürülebilir mi? Bilemiyorum. Sürdürülebilir olan şeyi size söyleyeyim. Sporu disiplinli, özverili ve hatta eğlenceli bir biçimde hayatımızın ayrılmaz bir parçası yapmak.