GASTRONOMİ
Etin Doğalı Olur Mu?
25 Eki 2021
Biz insanların ne yiyip ne yemediği, neleri tercih edip etmediği elbette çok önemli. Sonuçta beslenme biçimimiz bizim sağlığımızı şekillendiriyor. Ona göre bağışıklığımız güçleniyor ya da zayıflıyor, vitamin ihtiyacımız artıyor ya da azalıyor ve hatta kilomuz beslenme sistemimize göre değişiklik gösteriyor. Peki beslendiğimiz hayvanların da neyle beslendiği bu noktada çok önem taşıyor desem? Ne yiyip ne içeceğimizi şaşırdığımız şu günlerde kafa karışıklığımıza bir yenisi daha ekleniyor. Bu zaten uzun zamandır var olan bir problem elbette. Fakat bunu görünür kılmak ve et tercihimizi mümkünse değiştirmek gerekiyor. Bir eti doğru seçerken aslında hem sağlığınızı seçmiş oluyorsunuz hem de hayvanların yaşam haklarını korumaya katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Gelin bu meselenin derinine inelim bir hayvanın nasıl beslendiği ve yaşam koşullarının iyiliği hem sağlığımızı hem de vicdanımızı nasıl etkiliyor birlikte görelim.
1.5 Bardak
Protein, vücut için çok önemli bir besin ögesi. Vücudun kendisinin üretemediği bu besin ögesini mümkünse her gün belli oranlarda almak gerekiyor. Protein birçok sebzede, süt ve süt ürünlerinde, keten tohumu gibi bazı bitkilerde ve en çok da ette bulunuyor. Vücut direncini güçlendirdiği gibi kasları ve kemikleri güçlendiriyor ve kansızlığı önlüyor. Hatta kilo vermek isteyenler, tok tutma özelliğinden faydalanarak protein ağırlıklı beslenilen bir diyet uyguluyorlar. Proteinse en yüksek oranda dana etinde bulunuyor. Yiyeceğiniz 100 gram dana eti 20-24 gram protein içeriyor. Proteine en hızlı ulaşmanın yolu et ise eti de doğru seçmek çok önem taşıyor. Peki nedir otla beslenen ve tahılla beslenen dana etinin insan sağlığına katkısı ya da zararı?
Normal şartlarda doğada büyüyen bir buzağının yaşam koşulları standart olur. Doğar, anne sütü emer, ardından otla beslenmeye geçer. Otla beslenmede çimen ve yonca çiçeği yer. Sürüsüyle birlikte sürekli hareket halindedir. Devamlı gezer, dolaşır ve doğada bulduğu otları yiyerek beslenir. Bu ne demek oluyor? Bu, hayvan sürekli hareket halinde olduğu için daha az yağlı ve sağlıklı bir et üretimi demek oluyor. Bunun yanı sıra hayvanın daha sağlıklı olması, ekstra antibiyotik kullandırılmaması ve otla beslendiği için de daha sağlıklı bir bünyeye sahip olması demek oluyor. Tüm bunların toplamı da bu eti yiyen insanlar için sağlık ve lezzet demek oluyor. Peki yediğimiz etler büyük oranda nasıl bir sürece maruz kalıyorlar?
Endüstriyel etlerde tüm kaygı hız ve sürümden kaynaklanıyor. Et şirketleri, daha kilolu olsun, tek bir danadan aldığımız et oranı artsın ve daha çok para kazanalım diye insan sağlığını hiçe saydıkları gibi hayvanların da yaşam standartlarını düşürüyorlar. Bunu yaparken maalesef oldukça zalim yollara başvuruyorlar. Örneğin buzağı sütten kesilir kesilmez anneden kopartılarak çok dar alanlara kapatılıyor. Bu da hareket etmesini azalttığı için kilo alımını hızlandırıyor. Yine hızlıca kilo alması için normalde otla beslenmesi gereken danayı tahılla besliyorlar. Bu da olması gereken beslenme yöntemi olmadığı ve hayvanın doğal yaşam biçimi bozulduğu için hastalıklara sebebiyet veriyor. Normal beslenme standardını yakalayamayan danaların bağışıklık sistemleri zayıflıyor. Bolca hastalanan hayvanlar bolca antibiyotiğe ve hormon tedavisine maruz kalıyorlar. Hormon tedavileri aynı zamanda hayvanı şişmanlattığı için de tercih ediliyor. Bu da doğal olmayan işlenmiş gıda demek oluyor.
Antibiyotik ilaçları fazlaca kullanmış bir sığır etinin insana en önemli zararı insan vücudunu antibiyotiğe karşı dirençli hale getiriyor olması. Pandeminin kol gezdiği bu zorlu günlerde en son isteyeceğimiz şey hayat kurtarıcı antibiyotiklere karşı direncimizin artması herhalde. Ayrıca tahılla beslenmiş bir etle ot ile beslenmiş bir etin besin değerinin ve lezzetinin de farklılıklar gösterdiğini söylemeden geçmeyeyim. Etinizi alırken kasabınıza danışabilir, hayvan besleme süreçlerinin nasıl olduğuna dair bilgi alabilirsiniz, böylelikle sağlıklı ete ulaşabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?