13 senedir yarattığı minimal siluetlerle global alanda adından söz ettiren bir marka Bevza. Sektörün ekolojik bilince daha duyarlı olması gerektiği şu günlerde Bevza'nın tasarımları zamansızlığa oynuyor ve tamamen sürdürülebilir materyallerden yapılıyor. Şimdi sözü zarif tavrıyla modaseverlerin kalbini kazanan kreatif direktör Svetlana Bevza'ya bırakıyoruz.
Svetlana, öncelikle geçmişin ile ilgili bizleri bilgilendirir misin?
Üniversite eğitimime Kiev Ekonomi Üniversitesi’nde başladım fakat daha sonrasında ikinci eğitimimi Kyiv University of Fashion’da tamamladım. Modaevimin olması çocukluk hayalimdi diyebilirim. Dikiş ve kalıp eğitimleri aldıktan sonra kendi kendime tasarımlar yaptım ve tasarımlarımı diktim. Pratik becerilerime güvenerek BEVZA’yı kurdum demek pek de yanlış sayılmaz.
Kendi markanı kurma sürecin nasıl gelişti?
2006 yılında ilk küçük atölyemi açtım ve koleksiyonlarımı Ukrayna Moda Haftası kapsamında sergilemeye başladım. Daha sonra tasarımlarımın uluslararası basında yer almadığını ve alıcıların iç pazarlara yeteri kadar ilgi göstermediğini anlayınca yabancı sergilere ve showroom’lara gittim, sonra da New York Moda Haftası’na katıldım. Markamı global düzeye taşıma sürecim istediğim gibi ilerledi. New York Moda Haftası’na katılmamla beraber çok yüksek bir medya ilgisi ve satış hacmine sahip olduk.
Minimalizm, fazlalıklardan arınma senin tasarımlarının temel taşını oluşturuyor. Bizim de Eylül konu başlığımız. Minimal tasarımları bir de senin sözcüklerinle dinlemek istesek...
Öncelikle kıyafetlerin karlı bir yatırım gibi görülmesi gerektiğine inanıyorum. Çok iyi dikilmiş bir palto alırsanız, bu palto geçerliliğini beş sezon sonra da korumalı. Minimalizmin en sevdiğim yanı uzun süre giyilebilen klasiklere yakın durması. Minimalist çizgiyle hazırlanan neo-klasik tasarımlarla birlikteliğimiz yıllarca sürebiliyor. Ayrıca natürel tonların minimal görünümde büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Bu renkler dolabımızdaki diğer parçalarla da kolayca eşleşebiliyor.
Yarattığın parçalar maksimal detaylar içermediği için onları tasarlarken kumaş ve kalıba çokça zaman harcaman gerekiyor. Seni diğer markalardan farklı kılan özellikler neler?
İnsanlar BEVZA tasarımlar giydiklerinde kıyafetlerin onlarda iz bıraktığını ve kendilerini onlara ait hissettirdiğini söylüyor. Kıyafetler, keskin bir duruşa sahip olsa bile giyen kişiye oldukça feminen bir his sunuyor.
Ukraynalı bir tasarımcı olarak Ukraynalı kadınların stil anlayışlarını nasıl buluyorsun? Moda sektöründen beklentileri neler?
Bizim hedef kitlemiz 30 ile 40 yaş arası, yani 90’lı senelerin sonlarında yetişen nesil. Ukraynalı kadınlar giyinmeyi oldukça sevse de o dönemde ülkemizde ticari açık olduğundan kadınlar, yeni kıyafetler almak yerine Avrupa dergilerindeki görünümleri dolaplarındaki parçaları birleştirerek kendilerine has bir tarz yarattı ve bu tarz halen devam etmekte. Stilimizi tuhaf bir biçimde dile getirsek de bizim algımız ve giyinme tarzımız diğer bütün ülkelerden farklıydı. Belki de bu yüzden benim için ilham kaynağı bulabilmek enteresan bir deneyimdi.
Hangi sanatçılardan ve eserlerden besleniyorsun?
Dünyanın her yerinden ilham buluyorum fakat spesifik bir şey söylemek gerekirse son altı ayda yaşadıklarımı koleksiyonuma aktarmaya çalıştım. Benim için en büyük ilham kaynağı doğduğum ülkem ve burada yaşayan kadınlar. Sanatçılar konusuna geldiğimizde de Malevich, Kandinskiy, Mark Rotko gibi oldukça zeki bulduğum minimalistlerden sonsuz bir ilham alıyorum. Seyahatler de benim için büyük bir ilham kaynağı oluyor. Müzeleri gezmek, farklı kültürleri deneyimlemek işim için önemli bir yere sahip. Phoebe Philo gibi muhteşem zevke sahip olan kadınlardan ve Marina Abromoviç gibi gibi güçlü kişiliğe sahip olan kadınlardan da ilham alıyorum.
Bevza’yı kurduğun günden beri beyaz elbiseye olan yaklaşımın hiç değişmedi. Sen neler görüyorsun beyaz elbisede?
Beyaz elbise BEVZA’nın marka kodlarından birini oluşturuyor. Bence her kadının dolabında beyaz bir elbise bulunmalı. Beyaz her ne kadar en kolay renk gibi görünse de aynı zamanda minimal işler yaptığınızda üzerinde çalışması en zor renklerden biri. Evet, beyazı diğer bütün renklerle birlikte kullanmak kolay olsa da yapacağınız kombin üzerine düşünmeniz gerekiyor. Sabah uyandığınızda beyaz bir elbise giyersiniz ve kendinizi yenilenmiş gibi hissedersiniz. Beyaz benim için aleniyet demektir ve aynı zamanda yeni bir güne başlarken bana güç verir.
Dünyada büyük ilgiyle takip ettiğin modacılar kimler?
Bana kalırsa Phoebe Philo dünya sahnesinde bir devrim yarattı ve dünyaya zarif fikirler kattı.
Tasarım sürecince sürdürülebilirlik ile ilgili uygulamalar yapıyor musun?
Sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda ne yazik ki çok fazla trend olamayan bu uygulamaların dünya için büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçek. Şu anki çevre bilinciyle fazla üretim anlayışının değişmesi gerekiyor. Geleceği önemsemeliyiz ve modayı sürdürülebilir hale getirmeliyiz. Biz BEVZA olarak kürk yerine ekolojik materyaller kullanıyoruz İçerisinde kullandığımız malzemeler sayesinde montlarımız kürk kadar sıcak tutabiliyor. Üretim sürecinde de yalnızca doğal materyallere yer veriyoruz. Biz birçok sezon boyunca kullanılabilecek tasarımlar yapıyoruz.
Bevza’nın aldığı geri dönüşlerden memnun musun? Müşterilerin karşılayamayacağın taleplerde bulunuyorlar mı?
Biz BEVZA olarak geri dönüş almayı seviyoruz. Aldığımız en güzel iltifatlar insanların tasarımlarımız içerisinde kendini güzel değerli hissediyor olması. İlk hedefimiz iyi kalitede doğru fiyatlama yapmak çünkü ben ürünlerde abartı fiyat politikalarının uygulanmasını doğru bulmuyorum.
Boş zamanlarında nelerle meşgul oluyorsun?
Çok fazla boş vaktim olmasa da işten arta kalan zamanımı aileme ve iki çocuğuma ayırıyorum. Bence aile önemli bir güç kaynağıdır. Ailemle vakit geçirmek beni işimde de ileriye taşıyor.
Ruhsal dinginliğini nasıl sağlıyorsun?
Bahçe işleriyle uğraşmaktan hoşlanıyorum. Domates ekmeyi ve evimde kitap okumayı çok seviyorum. Bence ruhsal dinginliği sağlamanın tek yolu kendine karşı dürüst olmak. Eğer kendinize karşı yalan söylüyorsanuz bu dinginliği bulmanız imkansız. Sevdiğiniz şeyleri yapıp iç sesinize kulak verdiğinizde gerçekten mutlu olacaksınız.
2019 Sonbahar/Kış Koleksiyonunda Bevza tutkunlarını nasıl parçalar bekliyor?
Bizler önceki siparişlerimizden yeni sezonda neyin ilgi çekeceğini tahmin edebiliyoruz. BEVZA tutkunlarının da sahip çıktığı bir kaç parça var. Bunlra beyaz elbiseler, bluzler ve takımlar. Çünkü dikişimizin kalitesine yönelik çok fazla geri dönüş alıyoruz. Müşterilerimiz takım elbiselerimizi, body top’larımızı ve beyaz elbiselerimizi çok sevdiği için yeni koleksiyonumuzda bu ürünlere yer verdik.
Ve son olarak senden hayatına ilham veren bir söz istesek...
Anne olduktan sonra en sevdiğim cümle bu oldu diyebilirim: "Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan evine git ve aileni sev."