Danimarka sineması ve Dogme 95 manifestosunu radarımıza alıyor, bu akımın en iyi örneklerini bir araya getiriyoruz.
Cinsel açıklık, gerçekçilik ve dini ve ahlaki konular üzerine olan eğim ile tanınan Danimarka sineması, 1980’lerden beri tokat etkisi yaratan filmleri ile adından sıkça söz ettirmeye ve Avrupa’nın en mühim sinemalarından biri olarak anılmaya devam ediyor.
Ancak çağdaş Danimarka sinemasının beklenmedik bir şekilde uluslararası bir ün kazanması Danimarkalı yönetmenler Lars von Trier, Thomas Vinterberg, Kristian Levring ve Soren Kragh-Jacobsen’in başlattığı avangart sinema akımı Doge 95 ile başlıyor.
Özellikle endüstrileşen Amerikan sinemasına bir tepki olarak doğan Dogme 95 manifestosu, sinematik anlatılarda korkusuz olmayı savunuyor. Ham gerçekliği yansıtmaya çalışan bu akımda, seyirciyle daha fazla etkileşimi girmek ve aşırı üretim sonucunda ortaya çıkan sinemaya yabancılaşma durumunu ortadan kaldırmak ana motivasyonlar arasında yer alıyor.
Sinemayı demokratikleştirme ve kurtarma hareketi olarak başlayan bu akımın belirlediği kurallar arasında aşağıdakiler yer alıyor;
Sinemanın gerçek ruhunu yansıtmaya çalışan bu akım, hikayeyi, oyunculuk, yönetmenlik, özel efekt ve teknolojinin üzerine taşıyarak anlatılmak istenilen asıl meseleyi odak noktası yapmaya gayret ediyor. Her ne kadar belirlen bu kurallar ilk başlarda bile esnetilse de genel olarak aşırı estetize edilen ve stüdyoyu öne çıkaran ana akım sinemasına başkaldırı niteliğinde olan bu manifesto, her açıdan birçok eleştiriye maruz kaldıktan sonra doğduğu 1995 yılından tam 10 sene sonra bir ‘türe’ dönüşmeye başlaması öne sürerek bitirilmiştir. Her ne kadar artık sertifikalı bir Dogme 95 filmi göremesek de hem Dogme websitesi üzerinden filmlerin onaylanabilmesi hem de endüstrileşmeye duyulan başkaldırının hala varlığını sürdürmesi Dogme filmlerinin hala yapılabiliyor olmasına olanak sağlıyor.
İşte izlemeniz gereken 5 klasik Dogme 95 filmi…
Italian For Beginners
Bir lisan bir insan demektir. Eğer yaşamınızda artık tutunacak bir dal arıyorsanız, belki yeni bir lisan öğrenmek size bir yoldaşlık seçeneği sunabilecektir. İşte, orijinal adı; "Italiensk For Begyndere", "Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca" olan bu filmde, Danimarka’nın varoşlarında yaşayan ve akşamları aynı kursa giden 6 kişinin, İtalyanca öğrenmek vesilesiyle yaşamlarında açtıkları yeni yol haritası anlatılmaktadır. Karısını kaybedince kendini kaybetmiş genç bir papazdan, sakarlar şahı bir kasiyere; "organını" kullanmadığı için kendini iktidarsız sanan saf otelciden, annesinin amansız hastalığı ile mücadele eden talihsiz berbere kadar birçok farklı insan, dertlerine bu kursun deva olabileceğini ummaktadırlar.
Julien Donkey Boy
Harmony Korine tarafından yazılan ve yönetilen 1999 Amerikan drama filminde, şizofreni hastası bir adam olan Julien'e odaklanılıyor. Film, Dogme 95 manifestosunun kendi empoze ettiği kurallar altında çekilen altıncı film ve ilk Avrupa dışı yapım olması ile dikkat çekiyor. Julien Donkey Boy’un oyuncu kadrosunda Ewen Bremner, Chloë Sevigny, Werner Herzog ve Evan Neumann gibi isimler bulunuyor.
The Idiots
Lars von Trier tarafından yazılan ve yönetilen 1998 Danimarka yapımı komedi-drama filmi The Idiots, ilk Dogme 95 Manifesto’suna uygun olarak yapılmış, Dogme # 2 olarak da bilinen bir filmdir. Aynı zamanda tamamen dijital kameralarla çekilen ilk filmler arasında da yer alması ile sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir. Anti-burjuva bir grup yetişkinin içlerindeki idiotu keşfetmek üzere kurulu düzene sırt çevirmesini konu edinen filmin oyuncu kadrosunda Bodil Jørgensen, Jens Albinus, Anne Louise Hassing, Troels Lyby, Nikolaj Lie Kaas ve Louise Mieritz gibi isimler yer alıyor.
Open Hearts
Danimarkalı yönetmen Susanne Bier, 2002 yapımı Open Hearts filminde aşk, tutku, vicdan, alınan kararlar ve tutulamayan sözler üzerine izleyeni oradan oraya savurarak derin bir dram içine çekiyor. Film, birbirlerini çok seven Joachim ve Cæcili gelecekleri için planlar yaparken Joachim’in kazası ile kendilerini bambaşka bir gidişatta bulması ile konu buluyor. Kazayı gerçekleştiren Marie ve doktor eşi Niels çiftin hayatına tam bu noktada giriyorlar ve sonrasında bu dört kişinin hayatı tamamen değişiyor.
The Celebration
Thomas Vinterberg tarafından yönetilen 1998 Danimarka kara komedi-dram filmi The Celebration, babalarının 60. Yıldönümünü kutlamak için bir araya gelen bir ailenin hikayesini anlatıyor. Ölüm, travma ve aile gibi konuların kara komedi tarzında ele alındığı film, Dogme 95’in ilk filmi olması ile oldukça büyük bir öneme de sahip. 71. Akademi Ödülleri'nde En İyi Yabancı Dilde Filmi için önerilen film, aday gösterilmemesine rağmen 1998 yılında Cannes Film Festivali'nde Jüri Ödülü kazanmayı başardı.